Aziz George Kilisesi - İstanbul
Bu kiliseden ilk kez 1303 yılında bahsedilmiştir. Bununla birlikte, bu ibadet yerinin Hıristiyanlığın ilk zamanlarına kadar uzandığı ve kökenini duvarları içinde yer alan ve başlangıçta bir pagan tanrısına adanmış olan kutsal kaynağa (ayazma) borçlu olduğu görülmektedir. Popüler geleneğe göre, Licinius’un kızı Irene burada şehit edilmiş ve başı kesilerek kutsal kaynağın kuyularına atılmıştır. Daha sonra, Konstantinopolis’in koruyucu azizi olan Aziz İrene kültü, Aziz George’unkiyle birleştirilmiştir. Galata’nın ortasındaki bir tepede bulunan bu kilise, İmparator V. John Palaeologus (1341-1391) tarafından Cenevizlilere bırakılmıştır. Aziz George, Osmanlı fethinden önce Galata’yı ellerinde bulundurdukları süre boyunca Cenevizlilerin metropolü ve katedrali olmuştur.
Cizvitler 1583 yılında gelmişlerdir. Daha sonra, 1626 yılında, Fransız büyükelçisi Mösyö Cesy tarafından gönderilen Kapuçinler buraya yerleşti. Kapuçinler 1628’de bir okul açtılar ve 1660’ta St George’s ve Galata’nın büyük bölümünü yok eden yangına kadar kilisenin yanındaki küçük manastırda yaşadılar. 1670 yılında Fransız diplomatlarla yapılan uzun müzakerelerin ardından hükümet kilisenin yeniden inşasına izin vermiş ve kilise 6 Ocak 1677 tarihinde kutsanmıştır.
Ayin Saatleri
-
Salı:
Almanca 18:30 -
Perşembe:
Almanca / Türkçe 18:30 -
Cumartesi:
Almanca 18:30 -
Pazar:
Türkçe 18:30
Saint-Georges 1696 ve 1731 yıllarında tekrar yangın geçirmiş, ancak kilise kurtarılmıştır. Saint-Georges kilisesinin kısmen Kral Louis XV’in bağışıyla finanse edilen yeniden inşası 1731 yılına dayanmaktadır. 1783 yılında Kapuçinler Saint-Georges’u İstanbul’un havari papazı Monsenyör François Antoine Frachia’ya satmış ve böylece manastırın Bosnalı Küçük Gözlemci Keşişlere satıldığı 1853 yılına kadar havari papazlığının merkezi haline gelmiş, onlar da esas olarak Avusturya-Macaristan donanmasının hastalarına adanmış bir hastane kurmuşlardır.
Kilisenin mimarisi
Kilise, dekoratif bir portal aracılığıyla Kart Çınar Sokağı’na açılmaktadır. Şansel olarak adlandırılabilecek bölümün kenarındaki dört gri taş sütun ve iki dörtgen sütun, üç nefin üzerini örten tonozu desteklemektedir. Nefin ortasında, hafif bir kubbenin içinde Kutsal Ruh’u simgeleyen bir güvercin uçmaktadır. Koronun duvarları siyah mermerle kaplıdır. Yüksek sunağın arkasında, papaz kürsüsü arka duvara yaslanmıştır. Şehit edildiği efsanevi yer olan fontun (şimdi kuru) örtüsü altında Aziz Irene’ye adanmış bir fresk bulunmaktadır.
Kiliseyi ziyaret etmek
Aziz George Katolik Kilisesi’ne ulaşmak için Galata Kulesi’nden 200 metre aşağı inmeniz gerekmektedir. Aziz George Kilisesi, Aziz George’un adını taşıyan bir okul ve bir hastaneye yakındır.
“SANKT GEORG” AVUSTURYA LİSESİ’NİN KISA TARİHÇESİ
Okulumuza adını veren ve geçmişi 1300’lere uzanan, St.Georg Kilisesi’nin de içinde bulunduğu, bina kompleksi 1882 yılı Kasım ayında imzalanan bir anlaşma ile satın alınmış ve Almanca konuşan Katolik çocuklar için bir ilkokul ve yetimhane olarak bugünkü binasında hizmet vermeye başlamıştır. Avusturya’daki “Lazaristen ve Barmherzige Schwestern” adlı dini kuruluşların yönetimindeki okul, sonradan orta ve lise kısımları da ilave edilerek, 1913 yılında ilk lise mezunlarını vermiştir.
Türkiye ve Avusturya Dışişleri Bakanları 2005 yılının Haziran ayında imzaladıkları bir anlaşmada şu sözlere yer vermişlerdir: “St. Georg Avusturya Lisesi Türkiye ile Avusturya halkları arasındaki işbirliğinin en belirgin örneği olarak köprü görevini de yerine getirmektedir. İstanbul’daki Avusturya Lisesi’nin üst düzey bir yabancı özel okul olarak faaliyetlerine kesintisiz devam etmesini sağlamak için gerekli her türlü çabayı her iki taraf da gösterecektir.”